Amerikan Bulldog

Tarihi

Tarih boyunca, avcılıktan ve spordan koruma köpekliğine kadar pek çok alanda kullanılmış olan Amerikan Bulldog ırkı, güçlü yapısı sayesinde, özellikle çoban köpeği olarak fazlasıyla popülerdi.

Hızlı olması ve vahşi hayvanlara karşı korkusuzca mücadele edebilmesi sayesinde ilgi çeken bu ırk, bir dönem soyunun tükenmesi riski ile karşı karşıya kaldı. Yaşlı bir köpek üreticisinin çabası ile tekrar üretilen Amerikan Bulldog köpekleri, tek bir kişinin sayesinde, günümüzde hala rahatlıkla bulunabiliyor.

John D. Johnson adındaki bu üretici, Amerikan Bulldog köpeklerinin aile gelenekleri olduğunu söyleyerek, köpeklerin korunması ve üretilmesi konusunda özel çaba göstermekte.

Ağırlığı – Boyutları

Amerikan Bulldog köpeklerinin dişileri 45, erkekleri 54 kilogram ağırlığa ulaşabiliyor. Boyları ise erkeklerde 70, dişilerde 65 santimetre civarında.

Ortalama Yaşam Süresi

Dayanıklı bir ırk olması sayesinde, 16 yıla kadar yaşayabilir.

Karakteri

Amerikan Bulldog, sadık, cesur ve yetenekli bir ırk. Saldırganlığın nadir görüldüğü bu köpekler, tarih boyunca cesur hareketleri ile ünlenmeyi başardı. Sahibine çok büyük bağlılık gösteren Amerikan Bulldog’lar, sahibi tehlike altındayken hiç düşünmeden, kendinden çok daha büyük yırtıcılarla bile mücadele edebilmesini sağlıyor.

Korumacı bir içgüdüye sahip olmaları nedeniyle, sahiplerinden de kararlı bir yapı sergilemelerini bekleyen Amerikan Bulldog’lar, mutlaka iyi eğitilmeli. Ona karşı üstünlüğünüzü hissettirmemeniz halinde, diğer köpeklere veya insanlara karşı agresif davranışlar ortaya çıkabilir.

Amerikan Bulldog ırkı köpekler normal şartlarda etrafa zarar verme eğiliminde olmasalar da, günlük olarak egzersizleri yapılmadığı takdirde tüm evinizi alt üst edebilir.

Bakımı

Çok aktif olmamaları sayesinde apartman yaşantısına uygun olan Amerikan Bulldog köpeklerine yeterli egzersiz yaptırmanız halinde kapalı ortamlarda kolayca yaşayabilir. Günlük olarak bir defa yürüyüşe çıkarmanız yeterli olacaktır.

Çocuklarla Arası

Bu ırk özellikle çocuklara karşı koruma içgüdüsüne sahip. Birlikte yaşadığı herkese karşı beslediği bu içgüdü, belli bir yaşın altındaki çocuklara karşı daha baskın olabiliyor.

Küçüklükten itibaren insanlarla birlikte yaşamaya alıştırılması halinde, çocuklarla birlikte sorunsuz bir biçimde yaşamını sürdürebilir.